Mustafa Şimşek
Zülfü Yare Dokunmak
Kimi zaman bir şeyler söylemek isteriz, yanlışlardan dönülsün, hatalar tekrar edilmesin diye.
Bir dünyalık için binlerce ahiretlik hesaplar çıkmasın diye.
Kişiye hürmet değil makama hürmetin olduğunu göstermek isteriz.
Herşeyin fani baki olanın hak ve hakikat olduğunu göstermek isteriz.
Dost acı söyler derler ya işte o cinsten bir hatırlatma.
Maksat kimseye acı vermek değildir lakin bazı tedavilerde acısız olmuyor hani.
Geçtiğimiz günlerde bir gazete röportajımızda söylediklerimiz zülfü yare dokunmuş, alınanlar olmuş.
- Yöneticiler taşın altına elini koymalı,
- Personelin mutluluk veya mustsuzluğu da yöneticiye bağlı, personel sadece
para ile onere edilmez, bazen bir teşekkür etmek, takdir etmek en güzel ödül olabilir,
- Hizmet kalitesi, biz kaliteli hizmet veriyoruz aha buda resmi diye sosyal ağlarda kendi reklamımızı yapmakla olmuyor, sağlık kurumuna giren her hasta veya hasta yakını ‘Allah razı olsun’ demesi yeter,
- Yöneticilerin genel politikaların yanı sıra bulunduğu kurumla ilgili mikro politikaları olması gerekir,
- Çok röntgen filmi isteyen veya çok ilaç yazan doktor iyi doktor değildir,
- Herkes oturduğu koltuğun hakkını vermesi gerekir demiştik.
İşini hakkıyla yapmaya çalışan tüm sağlık yöneticisi arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.
Ancak, zülfü yare dokunsa da söylediklerimizin yine arkasındayız be kardeşim “bize göre yönetici ünvanını, elleri alkış tutmaktan veya bayrak sallamaktan nasır tutanlar veya bu dönem sözleşmeyi nasıl olurda yenileyebilirim diye uykusuz geceler geçirenler haketmiyor. Benim kurumum da hizmetin en iyisi nasıl yapılır diye koşturanlar, maaş veya döner hesabı yapmadan, hesabi olanlar değil, hasbi olanlar hakediyor” diyoruz.
İşini iyi yapıyorsan hiç üzerine alınma, lakin varsa içinin sinmediği bir durum henüz vakit geç değil düzeltebilirsin.
Hatırlatma için bize kızma bilakis teşekkür et.
Unutmayalım herkesin cenneti de cehennemi de kendi elinde.